Christian Ernest Dior (d. 21 Ocak 1905, Granville, Fransa – ö. 24 Ekim 1957, Montecatini, İtalya), İkinci Dünya Savaşı sonrasında moda dünyasında hakimiyet süren bir tasarımcıydı. 30 yaşındayken başladığı moda hayatına bir sürü devrim niteliğinde tasarım ve sanat eserleri sığdıran Christian Dior, kadınsı ve heykelsi kıyafetleriyle öne çıkıyordu.
Dior’un New Look silüeti başta olmak üzere etkisini halen sürdüren birçok tasarımı bulunuyor. Kendisi ‘kadını anlayan tasarımcılar’ denildiğinde halen akıllara ilk gelen kişilerden biri.
“Après les femmes, les fleurs sont la plus belle chose que Dieu a donné au monde.”
-Christian Dior
(Çiçekler, kadınlardan sonra Tanrı’nın Dünya’ya verdiği en güzel şeydir.)
Tasarımları incelemeye başlamadan önce hatırlatalım: Moda, dünyada meydana gelen olayları ve toplumun bunlara verdiği tepkiyi yansıtır. Bu nedenle İkinci Dünya Savaşı sırasında giyilen sade, süssüz giysilere bakarak dönemin ne kadar kasvetli olduğunu anlamak mümkün.
Dior’un ilk koleksiyonu olan ve sonradan New Look adını alan görünüm de tam bu dönemden sonra, 1947’de karşımıza çıktı.

Burada gördüğünüz kağıt, Christian Dior’un ilk defilesi olan İlkbahar/Yaz 1947 defilesinin basın bülteni.
Bar ve “The New Look”
İlkbahar/Yaz 1947
Savaş bittikten iki sene sonra Dior, Corolle ve En Huit (8) serilerini tanıttı. Koleksiyonda bulunan parçaların korsesiz olmasına rağmen beli öne çıkarması oldukça dikkat çekmişti.
Dior, otobiyografisinde bu koleksiyondan şöyle bahsediyor:
“Savaşın ve üniformaların bir sonucu olarak, kadınlar hala Amazonlar gibi görünüyor ve giyiniyorlardı. Ama ben yuvarlak omuzlu, dolgun kadınsı göğüslü ve el kadar belleri devasa geniş eteklerin üzerinde çiçek gibi kadınlar için kıyafetler tasarladım.”
Corolle koleksiyonunun daha sonradan New Look (Yeni Görünüm) adını almasıysa Harper’s Bazaar editörü Carmel Snow’un koleksiyon hakkında Dior’a “Elbiseleriniz çok yeni görünüme sahip.” demesinden geliyor.

Eugéine
Sonbahar/Kış 1948–49
Dior’un Eugéine adını verdiği, pembe naylondan yaptığı bu elbise çok fazla detay içermektedir. Arkaya doğru uzayan ve katmanlı bir eteğe sahip olan bu elbisenin silüeti ilerleyen yıllarda birçok tasarımcıya ilham olmuştur.
Tüller ile basamaklı bir etkiye sahip olan elbisenin belindeki kemer pürüsüz silüeti gözler önüne seriyor.


Frac
Sonbahar/Kış 1949–50
Dior, feminen silüetleriyle tanınsa da erkek giyimden birçok detayı kadın giyim tasarımlarına uyarlamasıyla da bilinirdi.
Franc isimli bu elbisenin ilhamı da erkek giyimden geliyor. Smokin yakalarından yola çıkarak tasarlanan bir elbise olmasına rağmen feminen çizgiler göze çarpıyor.
1949 yılına gelindiğinde, Christian Dior’un vücudun çizgisine yönelik yenilikler konusundaki içgüdüsü, onu modanın önde gelen ismi haline getirmişti. O yıl, Venüs ve Junon ya da Yunan mitolojisinde Afrodit ve Hera olarak bilinen tanrıçalardan ilhamla iki kardeş elbise tasarladı.

Junon
Sonbahar/Kış 1949-50 Haute Couture

Roma’nın evlilik ve bereket tanrıçasının onuruna isimlendirilen Junon, ipek tülün saydam katmanlarından oluşuyor. Etek fırfırlarının üzerinde ışıltılı payet işlemeleri bulunuyor. Kıvrımlı fırfırlar, Tanrıçanın en sevdiği kuş olan tavus kuşunun tüylerini çağrıştırıyor.

Venus
Sonbahar/Kış 1949-50 Haute Couture
Venus ise Deniz köpüğünü andıran gümüş rengi ve sedefli kabuk şeklindeki deniz taraklarına benzeyen katlarıyla Venüs’ün sulardan yükselmesini temsil ediyor.
İki elbise de gösterim sonrası müzeye bağışlanmıştır ve günümüzde sanat eseri konumundadır.
Avril
Sonbahar/Kış 1955
1955 Haute Couture koleksiyonuna ait olan bu görünüm aslında iki parçadan oluşuyor. Dior’un Avril’inde gördüğümüz yaka modeline sahip tül elbiseler, ilerleyen yıllarda farklı tasarımcıların koleksiyonlarında karşımıza çıkmaya devam etti.

Compiègne
Sonbahar/Kış 1954–55
Christian Dior tarafından tasarlanan bu gece elbisesi, bizleri kendisinin Granville’deki aile bahçesine götürüyor.

Bu elbise; Dior’un o bahçede başlayan, doğaya ve çiçeklerin güzelliğine duyduğu tutkuyu net görebildiğimiz tasarımlarından biri.
Elbisede kullanılan yumuşak kumaş, sert kalıp halinde karşımıza çıkıyor. Ayrıca ıslaklık imajı veren drape detayı çok dikkat çekiyor.
Tabii ki Christian Dior’un ikonik tasarımları bunlarla sınırlı değil. Yine de birkaç Christian Dior imzası taşıyan tasarım görselleri ekleyerek yazımızı noktalıyoruz.

Sonbahar/Kış 1952

Sonbahar/Kış 1949

İlkbahar/Yaz 191

İlkbahar/Yaz 1953
Görseller ve Kaynakça: La Galerie Dior ve The Metropolitan Museum of Art