Yves Saint Laurent, yalnızca moda tarihinin en etkili tasarımcılarından biri değildi. Kendisi, kadın giyimine dair algıyı radikal biçimde dönüştüren kültürel birisimdi. Feminenliği kırılganlıkla değil güçle eşitleyen ilk isimlerden biri olarak, haute couture’ü yalnızca lüksün değil özgürlüğün bir aracı hâline getirdi. Tasarımları, bir bir dönemin ruhunu yansıtmaktan öte, dönemi baştan tanımladı.
Genel Bakış:
Saint Laurent’in Yükselişi
Moda tarihinin en etkili tasarımcılarından biri olarak kabul edilen Yves Saint Laurent, kendi adını taşıyan markasını kurmadan önce Christian Dior’un asistanı olarak moda dünyasında tanınmıştı. Mösyö Dior’un ani vefatının ardından, vasiyeti doğrultusunda markanın baş tasarımcısı konumuna Yves Saint Laurent getirildi. Böylelikle takvimler 15 Kasım 1957’yi gösterirken, yalnızca 21 yaşındaki Yves Saint Laurent büyük bir modaevinin baş tasarımcısı ünvanını taşıyan en genç isim olarak tarihe geçti.
Dior’un başında başarılı yıllar geçiren Yves Saint Laurent, 1960 yılında asker olarak Cezayire savaşa gönderildi. Savaşın travmatik etkileriyle geri dönen Laurent, ciddi psikolojik sorunlar yaşamaya başladı. Bu nedenle tedavi gören Laurent, bu süreçte Dior’dan kovuldu. Her ne kadar bu durum onun için bir son gibi görünse de aslında yeni bir başlangıçın kapısını araladı.
1961 yılının sonunda Yves Saint Laurent ortağı Pierre Bergé ile birlikte Laurent’in kendi adını taşıyan modaevini kurdu. Ardından Yves Saint Laurent, kısa süre içerisinde dönemin en etkili tasarımcılarından biri konumuna yükseldi.
Saint Laurent’in 6 İkonik Tasarımı
Pea Coat
(İlkbahar/Yaz 1962 Haute Couture)
Bezelye ceket (pea coat), genellikle askeri üniforma olarak denizciler tarafından giyilen bir parça olarak bilinirdi. Laurent, bu tasarımı kadın sületine göre yorumladı. Erkek giyimini kadın giyimine uyarlaması o dönemde çok ses getirmişti. Bu ceket, Yves Saint Laurent modaevinin ilk defilesinin açılış parçasıydı.
Mondrian Elbiseleri
(Sonbahar/Kış 1965)
Yves Saint Laurent’in Sonbahar/Kış 1965 koleksiyonu birden fazla sanatçının tasarımlarından ilhamla hazırlanmış parçalar içeriyordu.
Fakat bu koleksiyonun en çok akıllara kazınan parçaları Hollandalı ünlü ressam Piet Mondrian’ın eserlerinden yola çıkarak hazırlanan tasarımlardı. Koleksiyondaki Mondrian ilhamlı 6 elbisenin önemi ve popülerliğinden dolayı koleksiyon “Mondrian Koleksiyonu” olarak adlandırıldı.
Bu elbiseler dahil olmak üzere, Yves Saint Laurent’in sanattan ilham alarak tasarladığı parçaları ve koleksiyonları hakkında detaylı okumak isterseniz sizi Yves Saint Laurent ve Sanat adlı gönderimize davet ediyoruz.
Le Smoking
(Sonbahar/Kış 1966)
Kimilerine göre Saint Laurent’in en ikonik tasarımlarından biri: Le Smoking, yani smokindir.
Öncesinde smokin, yalnızca erkekler tarafından tütün odalarında giyilen bir kıyafetti. Amacı, giysiyi tütün dumanından korumaktı. Adı da tam olarak buradan, sigara içmek anlamına gelen “smoking” fiilinden geliyordu.
Daha önce de belirttiğimiz gibi Saint Laurent, erkek parçalarını kadınlara uyarlamaktan asla vazgeçmeyen biriydi. Bu vizyonuyla tasarladığı Le Smoking sadece bir moda parçasından ibaret değildi, aynı zamanda o dönem için güçlü bir baş kaldırıydı.
Günlük dilde smokin parçası farklı dilllerde farklı kelimelerle ifade edilir. Fakat moda dünyasında Yves Saint Laurent’in bu parçasının adı, Le Smoking olarak anılır.
Görselde gördüğünüz parça, ilk defa Sonbahar/Kış 1966 koleksiyonunda karşımıza çıkan orijinal Le Smoking’dir. İlerleyen yıllarda farklı yorumlamaları yapılmıştır.
“Bir kadın için smokin, kendini her zaman şık hissedeceği vazgeçilmez bir giysidir çünkü smokin moda giysisi değil, bir stil giysisidir. Modalar solar, stil ise ebedidir.”
Yves Saint Laurent
İlk Transparanlar
Yves Saint Laurent, transparan parçalarıyla oldukça sansasyon yaratan bir tasarımcı olmuştur. İlk örneklerini 1966 yılında sunduğu transparan tasarımları ilerleyen yıllardaki koleksiyonların vazgeçilmez bir parçası haline geldi.
Pantolonlu Takım
(İlkbahar/Yaz 1967)
Le Smoking’den bir yıl sonra, Saint Laurent bizi ilk pantolonlu takımı ile buluşturdu. Erkek giyimden ilham alan bu tasarım, maskülen çizgileri feminen bir silüet üzerinde ustalık ile buluşturuyor ve dönem için radikal bir tavır ortaya koyuyordu.
Safari Ceketi
Saint Laurent’in safari ceketi her ne kadar ilk olarak 1967 defilesinde görülse de aslında bir derginin moda çekimi için özel olarak tasarlanmıştı. Kısa sürede popülerleşen bu tasarım, çekim sayesinde bir klasik haline geldiğinde henüz satışa sunulmamıştı. Ceket, seneler sonra, 1969 yılında markanın hazır giyim vitrininde yer aldığında popülerliğini kaybetmemişti.
Görseller: Musée Yves Saint Laurent Paris
