Günümüzde farklı şekil, renk ve malzemelerden oluşan sonsuz çeşitlilikte bulabileceğimiz güneş gözlükleri, aslında her zaman bir moda aksesuarı olarak kullanılmamıştır. Moda dünyasındaki çoğu ürünün doğuş hikayesinde karşılaştığımız manzara, güneş gözlüklerinde de karşımıza çıkar: İhtiyaçtan doğan bir parça.
Güneş gözlükleri, görünümümüzün şık bir ifadesi haline gelmeden önce dünya çapında farklı amaçlara yönelik kullanılmış ve tarih öncesi çağlardan günümüze kadar evrim geçirmiştir.
MS 37 – 68
Efsaneye göre, I. yüzyılda Roma İmparatoru Nero, güneşin parıltısını engellemek ve miyopluğunu ortadan kaldırmak için gladyatörlerin dövüşmesini cilalı değerli taşlar üzerinden izlerdi. Her ne kadar tartışmalı olsa da pek çok kişi onun değerli taşlarından ilk güneş gözlüğü olarak bahsediyor.

Inuit ve Yupik halkları (Kuzey Kutbu Bölgesi’nin yerli halkı), gözlerini güneş ışığından korumak için tarihteki ilk güneş gözlüklerini geliştirdiler. Bu aksesuar, dalgaların karaya attığı odun, kemik, mors fildişi gibi malzemelerden yapılmıştır.
Gözlük yüze sıkıca oturduğu için giren tek ışık yarıklardan geçebilirken, parlamayı azaltmaya yardımcı olmak içinse gözlüğün bazen iç kısma is uygulanırmış. İlk eserin M.Ö. 2000 yılına dayandığı ve Kanada’nın Baffin Adası’nda keşfedildiği söyleniyor.
Çinliler, gözlükler adına pek de gelişme olmayan yıllardan sonra Eskimo gözlüklerine göre ufak bir ilerleme kaydetti. 12. yüzyılda mahkeme hakimleri dumanlı kuvars lensli güneş gözlükleri kullanmaya başladı.

‘Bu gözlükler, Güneşi kaplayan kara bulutlar’ anlamına gelen ve Ai Tai olarak adlandırılıyordu. Duruşmalar sırasında yüz ifadelerini gizlemek ve tarafsız ve ifadesiz görmek için kullanılıyordu.

1700’lerin ortalarında İngiliz gözlükçü James Ayscough, görme bozukluklarını düzeltmek ve frengiye yakalananların ışık hassasiyetini hafifletmek için gözlüklerde mavi ve yeşil renkli mercekler kullanmaya başladı.
Bu ‘reçeteli güneş gözlükleri’ genellikle kullanıcının şekilsiz burnuna göre şekil alması için metal bir burun aparatıyla birlikte gelirdi.
Meraklısına: Zümrüt rengi gözlükler, Nathaniel Hawthorne ve Edgar Allan Poe’nun eserlerinde de bahsi geçtiği için bir süre daha popülerliğini korudu.
Özellikle güneşten korunma amaçlı ilk renkli gözlükler 18. yüzyılın sonlarında İtalya’nın Venedik kentinde karşımıza çıktı. Bu gözlükler, adını bu tarzı popülerleştiren ünlü oyun yazarı Carlo Goldoni’den alan Goldoni Gözlükleri olarak biliniyordu.

Çoğunlukla Venedik’in güneşli kanallarında çalışırken korunmaya ihtiyaç duyan gondolcular tarafından takılırdı.

Sam Foster, Atlantic City, ABD’de sahile gidenler için modaya uygun güneş gözlükleri satmaya başladı. Gözlüğün reklamlarında Hollywood ünlülerinin yer almasıyla satışlar arttı.
Bu ikonik model, pilotların yüksek irtifalarda uçarken taktığı sisli gözlüklere alternatif olarak ortaya çıktı. Bugün, Ray-Ban’in ikonik gözlüğü halen tüm zamanların en popüler gözlük modellerinden biri.


1930’lu yılların sonlarında Massachusetts’te Amerikalı bilim adamı Edwin H. Land, mercekler için ışıktan kaynaklanan parlamayı azaltabilen, görünürlüğü ve göz konforunu artıran bir filtre geliştirdi. Keşif, ilk polarize güneş gözlüklerinin satışına işaret ediyordu.
1970
1970’li yıllarda Avustralya, ABD ve Avrupa’daki bazı ülkeler gibi birçok ülke, güneş ışığının göze zararlı etkilerinden kaçınmak amacıyla güneş gözlüğü camları için UV koruma standartlarını benimsemiştir.

Güneş Gözlüklerinin Yakın Tarihine Genel Bakış
1930’lar: Basit, yuvarlak güneş gözlükleri ve havacı tarzı güneş gözlükleri Amerikalı film yıldızları tarafından popüler hale geldi.
1940’lar: Bu dönemde, çoğu zaman çiçeğe benzeyen kalın, renkli çerçeveler olmazsa olmazdı.
1950’ler: Marilyn Monroe ve Audrey Hepburn, kedi gözü güneş gözlüklerini en popüler stil haline getirdi.
1960’lar: Gökkuşağı rengindeki büyük kare çerçeveler hem erkekler hem de kadınlar için moda oldu.
1970’ler: Herkes hafif renkli camlı büyük boy yuvarlak güneş gözlükleri takıyordu.
1980’ler: “Top Gun” filmi ve Tom Cruise, havacıları küresel bir trend haline getirdi.
1990’lar: Ünlüler küçük çerçeveler takmaya başladı ve herkes onu takip etti.
2000’ler: Mikro çerçevelerin yerini dev böcek göz farları aldı.