Schiaparelli’nin Haute Couture İlkbahar 2025 koleksiyonu, geçmişin ve modernitenin harmanlandığı tasarımlarla Couture’ü yeniden tanımlıyor.
Biz de bu yazımızda Icarus isimli bu koleksiyonun ardındaki hikayeyi keşfediyoruz.

Schiaparelli Haute Couture İlkbahar 2025 Koleksiyonunun Adının Hikayesi
Schiaparelli kreatif direktörü Daniel Roseberry koleksiyonun adından bahsederken Haute Couture’ün her sezon daha yükseğe ulaşma hedefiyle ortaya çıkan bir mükemmellik arayışı olduğunu söylüyor.
Roseberry, Haute Couture tasarlamanın hem aşktan hem de görev olduğundan dolayı yapıldığını da ekliyor. Schiaparelli gibi seneler sonra yeniden doğan köklü bir modaevinin başında olmanın verdiği ayrıcalığın farkında olduğunu belirtiyor ve şu ifadeleri kullanıyor:
“İşi daha iyi hale getirmeye devam etmek benim için bir keyif ama aynı zamanda bir sorumluluk. Haute Couture büyük zirvelere ulaşmayı arzular; karmaşık gerçekliğimizden kaçış vaat eder. Aynı zamanda bize mükemmelliğin bir bedeli olduğunu da hatırlatır. Biz modacılar ne kadar yükseğe çıkabiliriz? Güneşin -ve Tanrıların- bize izin verdiği kadar yükseğe.”
Daniel Roseberry, Schiaparelli Haute Couture İlkbahar 2025 Koleksiyonunu anlatırken.


Peki, Icarus ya da İkarus kimdir?
İkarus (Icarus), Yunan mitolojisinde Daidalos’un (Daedalus) oğlu olarak bilinir. Hikâyesi, insanın hırsı, özgürlüğü ve düşüşü ile ilgili en meşhur mitlerden biridir.
Kısaca özetlemek gerekirse: Babası Daidalos, hapsedildikleri kuleden kaçabilmesi için İkarus’a tüylerden ve balmumundan kanatlar yapar. Yine de İkarus’u iki konuda uyarır: (1) Denize çok yakın uçarsa, nem kanatlarını ağırlaştırır ve düşer. (2) Güneş’e çok yaklaşırsa, balmumu erir ve kanatları parçalanır.
Özgürlüğün sarhoşluğuyla yükseklere uçan İkarus ve babasının uyarılarını unutur. Güneş’e çok yaklaşır ve kanatlarının balmumu erir, tüyleri dağılır. Kanatlarını kaybeden İkarus Ege Denizi’ne düşer ve hayatını kaybeder. Onun düştüğü yer, bugün İkarya Adası (Icaria) olarak bilinir. Bu mit, aşırı hırs ve dikkatsizliğin felaketle sonuçlanabileceğini anlatan bir metafor olarak yorumlanır. Sanat, edebiyat, müzik ve psikolojide sıkça kullanılan bir tema olmuştur. Özellikle, insanların hayallerine ulaşmaya çalışırken kendi limitlerini zorlaması ve bunun bedelini ödemesi gibi bir mesaj içerir.


Koleksiyonun İlhamı
Daniel Roseberry koleksiyon üzerinde çalışmaya başlarken alışılmadık referanslara odaklanmış.

Sonuç olarak kendisini 1920‘ler ve 1930‘lardan kalma kurdele envanterine sahip bir antika dükkanında bulmuş. Schiaparelli Haute Couture İlkbahar 2025 koleksiyonunda, bu kurdelelerin kullanıldığı tasarımlar bulunuyor.
“Geçen yıl elimi onların arasında gezdirirken ne yapmak istediğimi fark ettim: Eski olduğu için yeni hissi veren bir şey yaratmak. Herkesin sürekli modernliği sadelikle eş tutmasından çok sıkıldım: Yeni olan aynı zamanda işlenmiş, barok, abartılı olamaz mı? Modern görünen ya da modern hissettiren şeylere olan takıntımız bir sınırlama haline mi geldi? Bu bize hayal gücümüze mal oldu mu?”
Daniel Roseberry, Schiaparelli Haute Couture İlkbahar 2025 Koleksiyonunu anlatırken.
Roseberry’nin kurdelelerden yola çıkarak oluşturmaya başladığı koleksiyon üzerine çalıştıkça daha derin anlam kazanmış. 1920’ler ve 1930’lardan parçalar kullanmak, ona zaman yolculuğu yapma ve geçmişin Haute Couture’ünü çağrıştıracak silüetler tasarlama ilhamı vermiş.


Roseberry aylarca moda tarihinin önemli Haute Couture tasarımcılarını incelemiş: Madame Grès, Charles Frederick Worth, Paul Poiret, Yves Saint Laurent ve Azzedine Alaïa. Tabii ilham almak ve kopyalamak arasında ince bir çizgi vardır derler. Roseberry bu durumu şöyle açıklıyor:
“Onların işlerini kopyalamak istemedim; onlardan bir şeyler öğrenmek istedim.”
Daniel Roseberry, Schiaparelli Haute Couture İlkbahar 2025 Koleksiyonunu anlatırken.
Geçmişten Parçalar
Bu nedenle koleksiyonda geçmişten çeşitli referanslar görüyoruz. Her zaman Elsa Schiaparelli’nin tasarımlarına atıfta bulunan, onları yeniden yorumlayan Roseberry; bu koleksiyonda diğer tasarımcılardan da ilham alıyor.
Örneğin: Schiaparelli Haute Couture İlkbahar 2025 defilesinin üçüncü görünümü Cristóbal Balenciaga’nın 1950’lerden bir tasarımını bizlere hatırlatıyor.


Şunu da belirtelim, Balenciaga’da kendi döneminde Elsa Schiaparelli’den sıklıkla ilham alıyordu. Hatta söylenenlere göre Balenciaga Elsa Schiaparelli’nin tasarımlarından satın alır ve kendi atölyesinde onları incelerdi. Daha sonrasında tasarımları kendi tarzıyla yorumlayarak Balenciaga müşterilerine yönelik hale getirirdi.

Roseberry farklı tasarımcılardan aldığı ilhamı Schiaparelli’nin çizgilerine uyan mükemmellikte uyarlamayı başarıyor. Her zaman olduğu gibi, Elsa Schiaparelli’den markaya miras olan sürrealist ve illüzyon yaratan detaylar bu koleksiyonda da kendini belli ediyor.
Schiaparelli Haute Couture İlkbahar 2025 koleksiyonu; sadece tasarımlarının silüetleriyle değil, kullanılan teknikler ve usta el işçiliğiyle de dikkat çekiyor.


Görseller: schiaparelli.com