Romantizme İhtiyaç Duyanlara Romantik Kitap Önerileri

14 Şubat yaklaşırken “Şubat’ta zaten gün eksiği var, 14’ü de kaldırılabilir.” diyenlerden misiniz? Belki de hayatınızda ne olursa olsun sadece aşktan beslenen bir romantiksiniz…

Aşk hayatınızdaki durum ne olursa olsun, içinizde romantizme ihtiyaç duyan bir parça vardır diye düşünüyoruz. Bu nedenle sizler için romantik kitap önerilerimizi derledik. Keyifli okumalar!

Minik bir not: Bu yazıda bulunan bazı kitaplar yetişkin okuyucular içindir.

---

Stevie Bowman, doğum gününde erkek arkadaşı tarafından aldatılır ve kalacak yeri olmadığından profesyonel buz hokeyi oyuncusu abisinin çatı katına yerleşmek için gecenin bir yarısı yola çıkar. Gecenin bir saati daireye girmek üzereyken koridorda yaşadığı ufak problemler, sinirli komşusuyla tanışmasına neden olur. Tabii buna tanışma denirse…

Bu komşu, abisinin takım arkadaşı Bishop Winslow‘dur ve artık kendisinin düşmanı konumundadır. Yanlış anlaşılma ile başlayan tanışıklık durumu, komşusu Bishop’un geçirdiği talihsiz sakatlığının ardından ikilinin yakınlaşmasıyla değişir. İkili bir anlaşma yapar: Fizyoterapist olan Stevie, Bishop’un hızlıca iyileşmesine yardımcı olacaktır. Böylece hem Bishop sporundan uzun süre ayrı kalmayacak hem de Stevie iş hayatında istediği deneyimi yakalayacaktır. Peki Bishop’un buz pistine kavuşması ve Stevie ile arasındaki buzların erimesi eş zamanlı olabilecek midir?

Küçük İyilikler, Hepsi Bir Arada serisinin 2. kitabı olsa da ayrı okunabilir. Seride sadece karakter bağlantıları bulunmaktadır. Örneğin: Kitabı anlatırken bahsettiğimiz Stevie’nin abisi RJ, birinci kitabın ana karakteridir.

“Herkesin bir iki şeytanı vardır, Stevie. Onlarla nasıl yaşayacağını öğrenmen ve bütün iyi yönlerinin kötülere baksın geldiğini düşünen insanları bulman gerek.”

---

Yıldızlar Yarışı serisinin 3. kitabı olan Parçalanma‘da Jax Kingston ve Elena Gonzalez‘in hikayesini okuyoruz. Seri her ne kadar bağımsız okunabilir olsa da bağlantılı karakterler üzerinden ilerliyor. Parçalanma, şimdilik serinin dilimize çevrilmiş en son kitabı olduğundan, yazımızda ona yer vermemiz gerektiğini düşündük. Tavsiyemiz, diğer kitaplara da bakmanız. Çünkü serideki her bir kitap Formula 1 dünyasında geçen, heyecanlı ve tutkulu aşk hikayeleri barındırıyor.

Finansal olarak zor bir dönemden geçen halka ilişkiler danışmanı Elena, bu durumdan sıyrılabilmek adına kucağına düşen bir teklifi geri çeviremeden kabul eder: huysuz, problematik ve neredeyse kariyerini bitirme noktasına gelmiş İngiliz Formula 1 pilotu Jax Kingston‘ın danışmanlığını yapmak. İkilinin gelişimlerine, çöküşlerine ve yükselişlerine tanıklık ettiğimiz bu aşk hikayesini hem Elena’nın hem de Jax’in bakış açısından okuyoruz.

Kendi trajedilerinde boğulan iki kişi bir araya gelirse ne olur? Aşkları onları sarıp sarmalayıp su üstüne çıkarabilir mi?

“Ben mükemmel bir ilişki istemiyorum. Kırık parçalardan oluşan lanet bir mozaik olmak istiyorum. Güzelliğinden gözlerini alamayacağın kadar renkli bir mozaik.”

---

Öncelikle şunu belirtelim: Daydream, Maple Hills serisinin 3. kitabı olsa da kitaplar bağımsız okunabilir nitelikte. Eğer diğerlerini okumadan buna atlamak isterseniz kitabı anlamakta zorluk yaşamazsınız. Serinin bağlantısı, aynı arkadaş çevresi üzerinden gitmesinden dolayı aynı karakterleri içermesi ve paralel olay örgüsüyle ilerlemesi. Örneğin ilk kitaplarda yan karakter olarak karşımıza çıkan Henry Turner ve Halle Jacobs , Daydream’de ana karakter konumunda bizimle buluşuyor. Kitapta, esas kızımız Halle ve hokey oyuncusu Henry’nin aşkını görüyoruz.

Kişisel sorunlarıyla baş etmeye çalışan Henry’nin yolu, kitap kulübünün başkanı olan Halle ile kesişir. Halle, Henry’nin sorunlarının üstesinden gelmesine yardımcı olur ve Henry de Halle’in yardımlarına karşılık ona yardım etmeyi teklif eder. Halle romantik bir kitap yazmak istemektedir. Ama kötü geçen ve yakın zamanda sonlanan ilişkisinden sonra, kendisinin deneyimsiz olduğunu ve romantizmi karakterlerine aktaramayacağını düşünmektedir. Henry’nin yardımı da bu noktada devreye girer: Halle’e deneyim kazandırmak. Böylelikle ikili birbirlerini sahte sevgililik oyununda bulur.

Tabii önerimiz serinin ilk iki kitabına da bir şans vermeniz yönünde. Eminiz tüm karakterlere tek tek aşık olacaksınız…

“En sevdiğim aşk kitabı bu olsa da en sevdiğim aşk hikâyesi hâlâ bizimki.”

---

Normalde bilim dünyasında geçen ve odak noktası STEM alanlarındaki kadınlar olan kitaplarıyla tanıdığımız Ali Hazelwood, Gelin ile farklı bir evrene adım atıyor. Romantik ve fantastik olarak kategorize edebileceğimiz bu kitapta, bir vampir ve kurt adamın aşkına tanıklık ediyoruz.

Zeki ve güçlü bir vampir (veya kitapta geçtiği üzere vampyr) olan Misery, Alfa kurt olan Lowe ile türler arası çatışmayı önlemek için yapılan anlaşmalı evlilik sonucu evlenmek zorunda kalır. Misery’nin bu evliliği kabul etmesinin arkasındaysa çok farklı bir neden, çözmesi gereken bir gizem yatmaktadır.

“Belki benim senin kaderinde olduğum gibi sen benim kaderimde değilsin ama yine de her seferinde seni seçeceğim.”

---

Ona babasını hatırlattığı için radyoculuk yapan Shay Goldstein, radyonun kurtuluşu için onunla aynı yerde çalışan gazeteci Dominic Yun ile bir program sunmak zorunda kalır. Eski Sevgili Mevzuları isimli bu programı beraber sunmanın onlar için birkaç problemi vardır: Programın temasının ve hikayesinin izleyiciye geçebilmesi için ikiliden eski sevgililermiş gibi davranmaları istenir. Her ne kadar arkadaş kalan eski sevgili rollerine bürünseler de Shay ve Dominic birbirinden nefret etmektedir.

Romantik komedi edasıyla ilerleyen bu akıcı kitapta, Shay ve Dominic’in mikrofon karşısında konuşmalarıyla başlayan aşklarını okuyoruz.

“O benim geçmişim ve geleceğimdi çünkü bana her zaman evimdeymişim gibi hissettirmişti.”

---

Mariana Zapata’nın kaleminden çıkan bu kitapta artistik buz pateniyle ilgilenen iki sporcunun aşkına tanıklık ediyoruz. Esas kızımız Jasmine Santos, küçüklüğünden beri artistik buz pateni yapmaktadır fakat partnerinin onu terk etmesiyle boşluğa düşer. Kariyerinin sonunun geldiğini düşünür. Jasmine’in kaderi, pek çok şampiyonluğu ile tanınan Ivan Lukov ile 1 yıllığına Ulusal yarışmalar için partnerlik teklifi almasıyla değişir. İkilinin potansiyel başarısının önünde tek bir engel vardır: Jasmine, Ivan’dan nefret etmektedir.

Adeta buz pisti gibi soğuk bir nefretten doğan ve sıcacık bir aşka ulaşan keyifli bir yolculuk sizi bekliyor. Çalışma, motivasyon, hırs ve başarı temalarını sıklıkla göreceğiniz bu kitapta; Jasmine ve Ivan’ın yavaş yavaş büyüyen aşkı sizleri içine çekecek.

”Çünkü aşkın karmakarışık olduğunu kabul etmek çok kolaydı. Birinin seni sevebileceğini, senin için en iyisini isteyebileceğini ama aynı zamanda seni ortadan ikiye ayırabileceğini kabullenmek. Birini yanlış şekilde sevmek diye bir şey vardı.”