Bu sefer raflardan çıkardığımız arşiv dosyasında tarih, 28 Kasım 1973’ü gösteriyor. Birlikte, Fransa’da bulunan Versay Sarayı’na kısa bir yolculuk yapıyoruz. İncelediğimiz konu ise yarattığı etkiyle moda dünyasının temellerini sarsarak moda tarihine damga vurmuş Versay Savaşı.
Fransa tarihinin görkemli sembollerinden biri olan ve yüzyıllar boyu ayakta duran Versay Sarayı (Château de Versailles), bakımsızlık nedeniyle zarar görmüştü. Sarayın altın varaklı tavanlardan su sızıyor, yapıyı kemiren termitler tarihi dokuyu tehdit ediyordu. O dönem sarayın baş küratörü olan Gérald Van der Kemp, sarayın restorasyonu için çalışmalara başladı. Fakat Versay’ın yeniden ayağa kaldırılması için yüksek maddi yatırıma ihtiyaç vardı. Bu nedenle Van der Kemp, CFDA’in1 kurucusu Eleanor Lambert’e2 danıştı.
Daha sonrasında Versay Savaşı olarak adlandırılan etkinlik; 1973 yılında, Versay Sarayı’nın restorasyonu için bağış toplamak amacıyla, Eleanor Lambert ve Gerald Van der Kemp tarafından düzenlendi.
Versay Savaşının Arka Planı
Tabii sarayın restorasyonu için bağış toplamak etkinliğin ana hedefiydi. Ancak perde arkasında farklı amaçlar da vardı. Eleanor Lambert, Amerikan modasını tüm dünyaya tanıtmak istiyordu. O dönemde Fransız haute couture’ü halen moda dünyasına yön verirken, Amerikan hazır giyimi daha yenilikçi ve farklı bir yaklaşım sunuyordu. Gerçekleştirilecek defilede, izleyicilere bu iki ayrı tarzın sunulması planlandı.
Bu nedenle etkinlikte, Fransız haute couture tasarımcıları ile Amerikan hazır giyim tasarımcıları dostça yarışarak gösteri sergiledi.

Versay Savaşında Yer Alan Tasarımcılar
Etkinlik, her bir tasarımcının sekiz parça sunacağı iki bölümden oluşuyordu: Fransız defilesi ve Amerikan defilesi.
Fransız Tasarımcılar:
- Yves Saint Laurent
- Pierre Cardin
- Hubert de Givenchy
- Emanuel Ungaro
- Marc Bohan (Dior’un baş tasarımcısı)
Amerikan Tasarımcılar:
- Oscar de la Renta
- Bill Blass
- Anne Klein (ve asistanı Donna Karan)
- Halston
- Stephen Burrows

Dostane Hava Pek Uzun Sürmedi
Etkinlik her ne kadar büyük bir vizyonla planlanmış olsa da, hazırlık aşaması özellikle Amerikan tasarımcılar için oldukça zorlu geçti. Provalar sırasında karşılaştıkları çalışma koşulları son derece yetersizdi. Anlatılanlara göre sahneye erişim süreleri kısıtlıydı ve Fransız tasarımcılar sık sık onların prova zamanlarını işgal ediyordu. Ayrıca, inç ve santimetre farkından kaynaklanan ölçü hataları nedeniyle sahne düzenlemelerinde ciddi karışıklıklar yaşandı. Bu teknik aksaklıklar, provalarda stresin artmasına ve taraflar arasında gerginlik yaşanmasına neden oldu.
Her şeye rağmen; gösterinin başladığı an, moda dünyasının taşlarının yerinden oynadığı andı. Perde açıldığında, seyirci koltuklarında Andy Warhol ve Monako Prensesi Grace Kelly gibi yıldızlar oturuyordu.

Görkemli Defileler
Gösterinin Fransız kısmının açılışında sahneye çıkan isim Josephine Baker’dı. İki buçuk saat süren Fransız defilesinde, dikkatleri kıyafetlerden çok ortaya konulan gösteri çekiyordu. Söylenene göre Fransızlar, her biri yaklaşık 30.000 dolarlık görkemli dekorlarıyla sahnedeydi. Amerikan defilesi ise dekor aksaklıklarına rağmen Broadway’den fırlamış bir müzikal gibiydi. Liza Minnelli, 5 Amerikan tasarımcı için açılış ve kapanış performansı sergiledi.
Taht El Değiştirdi
O dönemlerde moda sektörü tamamen Fransız tasarımcıların elindeydi, asıl trendleri belirleyenler onlardı. Genel algıya göre, Amerikan tasarımcılar dahil olmak üzere, herkes Fransızları takip ediyor ve onların yaptığını yorumluyordu. Bu anlayış Versay Savaşıyla değişti.
Bu etkinlik sadece bir bağış organizasyonu ya da moda gösterisi değil, iki farklı kültür ve moda anlayışının çarpışmasıydı. Bu iki yapının karşılaştırılması sonucunda ise beklenmeyen bir gelişme oldu. Fransız tasarımcıların fazla spor ve sıkıcı bulduğu Amerikan modası, seyirci tarafından çok ilgi gördü.

Amerikan tasarımcılar, zamanın ruhunu yansıtan dinamik ve çeşitli koleksiyonlarıyla izleyiciyi ve moda dünyasını büyüledi. Yenilikçi tasarımlarıyla, etnik modelleriyle ve tercih ettikleri alışılmadık kumaşlarıyla gecenin kazanan tarafı Amerikan tasarımcılar oldu.
Modanın Kuralları Yeniden Yazıldı
Şimdi, bu etkinliğin kimileri tarafından “moda dünyasının dönüm noktası” olarak adlandırılmasına neden olan etkilerinden bahsedelim.
- Amerikan tasarımcılar, tasarımlarını farklı kökenlerden modellerle sundular. O zamanlar için, defilelerde Pat Cleveland ve Alva Chinn gibi Afro-Amerikan modelleri tercih etmek çığır açıcı bir hamleydi. Evet, Yves Saint Laurent gibi bazı tasarımcılar daha öncesinde de defilelerinde Afro-Amerikan modelleri yer veriyordu. Fakat Versay Savaşından sonra bu durum yaygınlaştı. Bu nedenle etkinliğin, moda dünyasının kapsamını geliştirerek podyumlarda etnik çeşitliliğe katkı sunduğu söylenebilir.

- Amerikan tasarımcıların başarısı, haute couture’ün hükmettiği moda dünyasında gelişen hazır giyimin yerini vurguladı. Etkinlik sayesinde hazır giyimin öne çıktı. Böylelikle modada ulaşılabilirlik kavramı arttı.
- Etkinliğin gerçekleşmesinin altında yatan sebeplerden biri Amerikan modasını globalleştirmekti. Bu noktada Eleanor Lambert hedefine ulaştı. Amerikan tasarımcılara karşı önyargılar yıkıldı; yaratıcı ve yenilikçi tasarımları dünyaya tanıtıldı.
- Etkinlikte ortaya konulan defileler, teatral gösteri niteliğindeydi. Böylelikle, podyumlarda gösteri sanatı yaygınlaştı. Defileler, müzik ve dansla birleştirilerek performans haline getirildi. Teatral özellikler taşıyan defileler günümüzde gelişimini sürdürmekte.
- Etkinlik sonunda toplum, geleneksellikten uzak bir modanın mümkün olduğunu daha iyi anladı ve moda dünyasına olan beklenti arttı.
İlk Paris Moda Haftası
Bu etkinlik, gerçekleşen defilelere ek olarak aynı zamanda hafta boyunca süren bir partiydi. Bu nedenle Versay Savaşı, moda tarihinde gerçekleşen ilk Paris Moda Haftası olarak kabul edilir.
Versay Savaşı; hazır giyimin tanıtılması, moda dünyasında çeşitliliğin kutlanması, Amerikan tasarımcıların globalleşmesi ve moda sektörünün yeniden şekillenmesine katkıda bulunmasıyla büyük önem taşıyor.
- CFDA, yani Council of Fashion Designers of America, Amerikan moda endüstrisini desteklemek ve tanıtmak amacıyla çalışan, kar amacı gütmeyen bir organizasyondur. ↩︎
- Eleanor Lambert, Amerikan bir moda yayıncısıydı. 75 yıllık kariyeri boyunca, New York moda haftası ve Met Gala gibi birçok etkinliği sektöre kazandırarak Amerikan modasının globalleşmesine katkı sağladı.
↩︎