Aşkın günü, 14 Şubat. Kimilerinin ‘malum gün’ olarak bahsettiği Sevgililer Günü, kimileri için mutluluk ve aşk doluyken; kimileri için kabus ve stres dolu bir günden başka bir şey değil.
Dünya genelindeki en çok hediyeleşilen günlerden biri olan Sevgililer Günü’nün telaşı aylar öncesinden başlayabilir. O gün yaklaşırken rezervasyon yaptırmak istediği restoranda masa bulamayacağından endişelenen insanlar görebilirsiniz. Mağazalarda tur tur dönerek hediye arayan insanlar görmeniz de muhtemeldir. Sevgililer günü yaklaştıkça; artan reklamlar ve süsler, kimilerini hüzünle kaplayabilir.
Bazıları için bir hediye töreninden ibaret olan Sevgililer Günü, bazılarına göre aşkı temsil eden bir gündür. Kim ne düşünürse düşünsün; Sevgililer Günü, Dünya genelinde en çok bilinen günlerden biridir. Buna rağmen kökenine dair net bir bilgi yoktur.
Tabii bu efsaneler olmadığı anlamına gelmez…
Bu yazımızda, Sevgililer Günü’nün tarihine kısa bir yolculuk yapıyor ve bu efsaneleri keşfediyoruz.

Efsanelere Gelmeden Önce: “Valentine” Kelimesi
Sevgililer Günü’nün, yani Valentine’s Day’in kökenine inerken valentine kelimesine dikkat etmemiz gerekiyor. Latincede “güç” anlamına gelen valentia’dan türeyen bu kelimenin ilk kayıtları 1400’lere dayansa da Valentine’s Day, adını tam olarak bu kelimeden almıyor.
Dediğimiz gibi aslında net bir bilgi yok. Elimizdeki bilgiler, efsanelere ve bu konu hakkında yapılmış bazı araştırmalara dayanıyor. Efsanelerin yanı sıra Sevgililer Günü’nün, edebiyatın en romantik parçası olarak görülen şiirlerle de ilgisi olduğu düşünülüyor.

Sevgililer Gününün bazı toplumlarda ‘Aziz Valentine Günü’, yani ‘Saint Valentine’s Day’ olarak geçtiğini biliyor muydunuz?
14 Şubat, Sevgililer Günü kavramından çok önce, 5. yüzyılın sonunda Papa Gelasius tarafından ilan edilen Aziz Valentine Günü olarak bilinirdi. Aziz Valentine Günü, zamanında Roma Katolik Kilisesi’nin inanışına dayanan bir bayram olsa da 1969 yılında Kilise takviminden çıkarılmıştır.
Peki Aziz Valentine kimdir? Veya daha doğrusu: Kimlerdir?
Efsaneler tam bu noktada çıkıyor… Çünkü Aziz Valentine Günü’nün adını hangi Aziz’den aldığı net olarak bilinmiyor.
On binden fazla Aziz olduğunu ve bunların neredeyse 30’dan fazlasının adının Valentine olduğunu söyleyebiliriz. Yine de gözünüz korkmasın çünkü bu konu başlığı altında toplanan Aziz’lere geldiğimizde kısa bir listeye bakıyoruz. Efsaneler, üç farklı Aziz Valentine etrafında şekilleniyor.
Bu efsanelerdeki Aziz Valentine’lerden iki tanesinin yaşamı o kadar benzerdir ki araştırmacılar ikisinin aynı adam olup olmadığını sorgulamıştır. İki Aziz’de, Roma İmparatoru Claudius II tarafından 14 Şubat’ta idam edilmiştir. Ayırım yapabildiğimiz nokta ölümlerinin iki yıl arayla gerçekleşmesidir.

Efsane No.1
Bir efsaneye göre Aziz Valentine, Paganizme dönmeyi reddetmiş ve hapise mahkum edilmiş. İdamından önce, gardiyanının görme engelli kızını mucizevi bir şekilde iyileştirmiş ve bunun üzerine tüm ev halkı din değiştirerek Hristiyanlığı kabul etmiş. Mucize ve din değiştirme haberi İmparatora ulaştığında Valentine idam edilmiş.
Efsane No.2
İkinci efsanede yer alan Aziz Valentine‘de mucizeler yaratan biriymiş. Bir gece boyunca dua ettikten sonra rahip Valentine hasta bir çocuğu iyileştirmiş ve aile Hristiyanlığı kabul etmiş. Kısa bir süre sonra rahip Valentine mucizeleri nedeniyle tutuklanmış ve Paganizme dönmeyi reddettikten sonra idam edilmiş.
Efsane No.3
Efsanelerde adı geçen aşkla ilişkilendirebileceğimiz tek Aziz Valentine Romalı bir rahipmiş. O dönemde, evli askerlerin iyi savaşçı olamayacağı düşüncesi nedeniyle genç erkeklerin evlenmesini yasaklayan bir ferman bulunuyormuş. Aziz Valentine’de bu yasak evlilikleri gerçekleştirirmiş. Askerlerin onu tanımasına yardımcı olan, üzerinde aşk tanrısı bulunan bir yüzük takıyormuş. Bu efsane nedeniyle Aziz Valentine aşkın koruyucu azizi olarak tanınmış.
Aziz Valentine, Geoffrey Chaucer ve Parlement of Foules1
Aziz Valentine ile aşk arasındaki bağlantıyı asıl kuran nokta, Canterbury Masalları’nın yazarı Geoffrey Chaucer’ın 14.yüzyılda yazdığı “Parlement of Foules” adlı şiirdir.
For this was on seynt Valentynes day,
Whan every foul cometh there to chese his make’
(Çünkü Sevgililer Günü’ydü o gün,
Her kuşun eş bulmak için tepeye gittiği.)
– Parlement of Foules, Chaucer, (309-10),Çeviren: Editör

Görselde: Geoffrey Chaucer
İngiliz Profesör Jack B. Oruch, Sevgililer Günü ve Chaucer üzerine 1981 yılında yazdığı “St. Valentine, Chaucer, and Spring in February”2 adlı makalede, Chaucer’dan önce Aziz Valentine’i bu romantik geleneğe bağlayan bir durum olmadığını belirtmiştir. Yani Sevgililer Günü için Chaucer’ın eseri desek de yanlış olmaz.
Prof. Oruch; Chaucer’ın Aziz Valentine’i aşk ile ilişkilendirilmesinin nedenini, Azizin ölüm tarihi olan 14 Şubat’ın, o zamanlar Britanya’da kuşların çiftleşmesi ve o tarihin aynı zamanda bitkilerin canlanmasıyla baharın başlangıcına denk gelmesi olarak açıklamıştır.
1(İngilizce) Kuşlar Meclisi.
2(İngilizce) Aziz Valentine, Chaucer ve Şubat’ta İlkbahar.

Chaucer Sevgililer Günü’nden bahseden ilk şair olarak kabul edilir. Yine de aynı dönem şairlerinden İngiliz John Gower ve Fransız Oton de Grandson’da Aziz Valentine Günü ve aşk kavramını birlikte kullanmışlardır.
Anlayacağınız; geçmişten günümüze, Sevgililer Günü şiirlere konu olmaya devam etmekte.
To-morrow is Saint Valentine’s day,
All in the morning betime,
And I a maid at your window,
To be your Valentine.
(Yarın Bayram, Aziz Valentine Bayramı,
Erken uyanır herkes
Ben bir kızım, gelirim pencerene
Eşim ol derim sana.)
–Hamlet, Shakespeare, Perde 4, Sahne 5(İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviren: Sabahattin Eyüpoğlu)

Sevgililer Günü Kartları
Bahsettiğimiz, aşkın koruyucu Azizi olarak görülen Aziz Valentine’in zamanında eşine yolladığı not, Sevgililer Günü kartlarının temeli olarak bilinir. Yine de günümüze ulaşan en eski kart 15. yüzyıldandır. Bu kart, Orléans Dükü Charles d’Orléans’ın eşine yazdığı karttır.
Orléans Dükü Charles d’Orléans’ın Londra’da esir tutulduğu sırada eşine yolladığı kartta bir şiir bulunuyordu:
Je suis desja d’amour tanné
Ma tres doulce Valentinée…
(Aşk ateşiyle yanıyorum
Benim pek narin sevgilim…)
– Charles d’Orléans, Rondeau VI
Her ne kadar daha farklı efsaneler bulunsa da aşk dolu geleneğin tarihi kısaca bu şekilde…
Bizden size minik bir tavsiye: Sevgililer Günü bir yana, sevginizi göstermek için özel bir güne gerek olmadığını unutmayın. Her gününüzü aşkla doldurmak sizin elinizde. 14 Şubat’ı beklemeyin; sevdiklerinize sarılın, aşkınızı haykırın.
Aşkla kalın!