Paris Erkek Giyim Moda Haftası, her sezon olduğu gibi bu yıl da modanın nabzını tutan ve geleceğini şekillendiren çarpıcı koleksiyonlara ev sahipliği yaptı. Geçtiğimiz günlerde tamamlanan moda haftasında, Sonbahar/Kış 2025-2026 koleksiyonları moda tutkunlarıyla buluştu. Moda dünyasının en prestijli markaları ve yenilikçi tasarımcıları, erkek giyimine modern ve sofistike bir dokunuş kattı.
Bu yazıda, Paris Erkek Giyim Moda Haftası’nda öne çıkan Sonbahar/Kış 2025 koleksiyonlarını ve erkek modasında yükselen trendleri birlikte keşfediyoruz!
Louis Vuitton
Louis Vuitton Sonbahar/Kış 2025 erkek giyim koleksiyonunun tasarımında; markanın erkek giyim artistik direktörü Pharrell Williams, Japon tasarımcı ve Kenzo’nun artistik direktörü Nigo ile iş birliği yaptı. Defile, Louvre Müzesi’nin tarihi Cour Carrée avlusunda gerçekleşti.

Markanın ifadesiyle “Pharrell Williams ve Nigo’nun geçmiş ve geleceği bir araya getirdiği koleksiyon, arşivsel etkileri çağdaş amblemlerle harmanlıyor.” Nigo’nun iş kıyafeti arşivlerinden ve Pharrell’in sokak kıyafeti vizyonunun birleşimi ortak kültür köklerini kutluyor.

Koleksiyonda pastel pembe, kahverengi ve siyah tonlarının baskınlığının yanı sıra denim kullanımı dikkat çekiyor. Tasarımlarda bulunan kiraz çiçeği motifleri, Japon kültürünü temsil ediyor. Renkli ve desenli pantolonları koleksiyonda sıklıkla görüyoruz. Ayrıca kalın yün takımlar, bomber ceketler ve paltolar; şık dış giyimi vurguluyor. Aksesuar olarak kullanılan renkli çantalar, ıstakoz pençesi şeklinde tılsımlar, inciler ve kalın takılar göz alıcı nitelikte. Bunlara ek olarak Louis Vuitton’un ikonik sandıkları da bu defileye damga vuran parçalar arasında.
Dior Homme
Kim Jones tarafından hazırlanan bu koleksiyonun ilhamı, Mösyö Dior’un 1954 Couture koleksiyonu “H Line”dan geliyor. Dior Erkek Giyim Sonbahar/Kış 2025; her ne kadar markanın köklerine dayanan bir koleksiyon olsa da modern çizgilere sahip heykelsi parçalardan oluşuyor.

Markanın söylemiyle esrarengiz maskülenliği yansıtan koleksiyonda kullanılan göz maskeleri bu gizemi temsil ediyor. Dior’un maskülenliği yaratırken fiyonkları kullanması zıt bir çatışma yaratıyor. Ana odağı koleksiyonda bulunan parçaların kalıbına ve malzemelerine odaklanan Kim Jones, renk paletinde kendini sınırlamak istemiş. Koleksiyonda siyah, gri, beyaz ve pembenin hakimiyetini görüyoruz. Ayrıca bej ve mavi tonları da dikkat çekiyor.


Çiçek nakışlarıyla süslenmiş ceketlerden trompe-l’œil yaratan boncuklara, koleksiyonda bulunan detaylar göz kamaştırıyor. Koleksiyonda görülen aksesuarlar, Mösyö Dior’un uğurlu tılsımlarını çağrıştırıyor. Koleksiyon, adeta lüks couture giyimi sokak modasıyla buluşturur nitelikte.
AMI Paris
Giyim Moda Haftası kapsamında hem kadın hem erkek giyim koleksiyonunu tanıtan markalardan biri.
Tek kelimeyle zarafeti yansıtan bu koleksiyonun renk paleti doğal tonlardan oluşuyor. Gri, siyah, kahverengi ve yeşil kullanımı göze çarpıyor. Fakat bu renkler doğallığı monoton bir şekilde değil; iç ısıtan sıcak bir biçimde yansıtıyor. Oversize silüetler lüks ile birleşerek şıklığı adeta yeniden tanımlayan bir harmoni yaratıyor. Tasarımlarda dikişsiz kenar detayları ve ipek kullanımı göze çarpıyor.

Markanın kurucusu ve kreatif direktörü Alexandere Mattiussi koleksiyonu anlatırken bu ifadeleri kullanmış: “…Bu bir gerçeklik. İçinde bir şıklık var ama gösterişli değil. Sadece parçaların çok zarif görünmesini ve mağazaya gelen ve bir şeyler satın alacak olan insanlara çok saygılı olmasını istiyorum. Onlara çok iyi bir fiyata dürüst bir ürün vermek istiyorum.”

AMIRI
AMIRI, Sonbahar/Kış 2025 koleksiyonunun ilhamını gece hayatı ve Los Angles’dan alıyor. Markanın kreatif direktörü Mike Amiri, şehrin ruhundan yola çıkarak bir Hollywood lounge bar hayal etmiş: “Club AMIRI”
Hollywood mirasının günümüz tarzıyla birleştiği bu defilede, marka ilk kadın giyim koleksiyonunu tanıttı.
AMIRI’nin imzası haline gelmiş silüeti bu koleksiyonda da karşımızda. Temiz çizgileri ve keskin görüntüsüyle öne çıkan takımlar, kristallerden oluşan detaylarıyla göz kamaştırıyor. Kahverengi, kiremit, bordo, yeşil ve altın rengi tonları koleksiyonda hakimiyet oluşturuyor. Yün, kadife, ipek ve saten kumaş kullanımı görüyoruz. 24 ayar altına batırılmış gerçek çiçekten yapılmış olan broşlar romantizmi yansıtıyor.
KENZO
KENZO, bu koleksiyonu “Tokyo’dan Paris’e giden trende dokunan bir gardırop” olarak tanımlıyor. Markanın artistik direktörü Nigo, bu koleksiyonu oluştururken KENZO’nun Sonbahar/Kış 1998 Tren Defilesi‘ndeki konseptleri yeniden hayal etmiş. Koleksiyondaki farklı kıyafet kodları, dokular ve desenler; eğlenceli renk paletiyle enerjik bir kişiliğe bürünüyor.

Bu koleksiyonunda bir iş birliğinden oluştuğunu belirtelim. Nigo, bu koleksiyonda New York’lu grafiti efsanesi Futura ile çalıştı. Kıyafetlerde, atom logosu gibi Futura’ya özgü elementlerin Nigo’ya özgü Kenzo-vari yapıyla bütünleştiğini görüyoruz.